Bu olay bu kadar basit mi: "Pıhtı attı, öldü.."

Pıhtı attığı acil serviste fark edilmeyen hastanın yaşadıklarını oğlu anlattı.

Doktorların çalışma şartları zor, hasta sayısı fazla, hele aciller günün her saatinde ana baba günü gibi. Bunlar ve sayılabilecek onlarcası, günümüz tıp dünyasının inkar edilemeyecek gerçekleri. Bir türlü önlenemeyen sağlıkta şiddet olayları, yerli yersiz açıldığı izlenen malpraktis davaları da gerçeğin bir başka yüzü ki, hepsi de doktor yakınmalarına haklılık sağlayan gelişmeler gibi duruyor.

Diğer yandan bir başka gerçek de şu ki hiçbir mazeret, insan yaşamını sona erdirmekle sonuçlanacak mesleki hataları mazur gösteremez, göstermemeli..  

Altta aktaracağımız öykü dün ekşisözlük'te yayınlandı. Sivrihisar devlet hastanesi acil servisinde yaşandığı iddia ediliyor. Sıradan bir acil servis şikayeti değil. Hastanedeki doktora güvenemezsek kime güveneceğiz dedirten bir çaresizlik isyanı.

Yazıyı okuduktan sonra sorduğumuz soru şu oldu;

Bu olaylar sahiden yaşandı mı acil serviste..?

Ekşi sözlükte yayınlanan acil servis vakası şöyle:

"Babam M.Ö. , 3 mart 2019 saat 16:00 sularında el ve ayaklarındaki uyuşma sebebiyle; amcam N.Ö. refakatinde Sivrihisar / Eskişehir Devlet Hastanesi acil polikliniğine başvurmuştur.

Acilde nöbet tutan hekim, semptomların çok tehlikeli olduğunun önemini göz ardı ederek hastaya sadece serum takmakla yetinmiştir. Amcam N.Ö. den aldığım bilgilere göre zamanla kötüleşen babamın bilinci kapanmaya başlamış ve solunum yetisini kaybetmiştir.

Bu durumdan sonra olayın vahametini anlayan acil hekimi, solunum desteği sağlasa da, gerçeğin pıhtı atması olduğu Eskişehir Şehir Hastanesi tarafından tespit edilmiştir. Eskişehir Şehir Hastanesi Acil Polikliniğine babam ambulansla geldiğinde saatler 20:00' dir.

Pıhtı atması sonucu erken müdahale hastayı hayata döndürebilecekken, Sivrihisar Devlet Hastanesindeki acil hekiminin olayı sıradan görerek sadece serum tedavisi uygulaması, babam M.Ö.' nün ölümüyle sonuçlanmıştır.

Üstelik pıhtı atması sonucu olarak babamın el ve ayaklarındaki koordinasyon bozukluğunu acil hekimi “Uyuşturucu madde” kullanmış olarak değerlendirmiş ve sevk ederken dosyasına eklemiştir. Eskişehir Şehir Hastanesinde yapılan kan tahlillerinde uyuşturucu maddeye rastlanmamıştır. Dosyaya bu durumun eklenmesi, adli vaka olarak kayıtlara geçmiş olması nedeniyle, babamın ölümü sonrası savcı otopsi yapmak üzere Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi morguna gelmiştir.

Durumu kendisine özetlemem sonucu ölüm nedeni pıhtı atması sonucu olarak kayıt altına alınmıştır. Bir ihmal babamı bizden almış ve 56 yaşında aramızdan ayırmıştır.

Nereden başlasam, kimi nereye şikayet etsem bilmiyorum ama bildiğim tek bir gerçek var o da artık babam bizimle değil...

edit: bahsi geçen devlet hastanesi acil servisi küçük bir ilçede bulunmakta olup, “Sen günde kaç hasta geliyor acile biliyor musun?” şeklinde soru yöneltenlerin tahmin ettiği gibi bir yoğunluk yaşayan servis değildir.

edit: Bütün müdahaleler muntazam bir şekilde yapılsaydı bile babamı kaybedebilirdik bunun farkındayım. Ancak uyuşturucu madde kullanabileceği değerlendirilip, olayı savcıya taşımak bile hak aramak için yeterli bir sebep değil midir?

Kaynak için tıklayınız